Breivik’in işlediği suçun çok fazla sembolik değeri vardır.Utoya adasında işlenen katliam, egemen düzenin yıkıcı dogasının belirgin şekilde açığa çıkmasıdır.Breivik günümüz kapitalizmin otantik bir ürünüdür.
O, tekelci kapitalizmin; “rekabeti iptal et” [destroy competition] yönetici ilkesi üzerine kurulu “yeni dünya düzeninin” haçlı askerlerinden [crusaders] biridir. Çok güçlü Amerikan ve Avrupalı kapitalist kuşatmanın aslında gizleyemediği şey onların “artık” insanı bozma [annihilate] gayesidir.
NATO üniforması içinde kaç tane Breivik vardır?
Problem, Breivik’in kendi başına öldürmesidir.
Eger o Afganistan da hamile kadınları ve çocukları kılıçtan geçiren NATO’nun paragözlerinden olsaydı, o “demokrasi savaşcısı” olarak övülürdü.
Onun suçu; kapitalizmin yıkıcı potansiyelinin topluma karşı dönebileceğini, kapitalist toplumsal yaşamın [onun] içinde husule geldiğini ve egemen kurumların onu kontrol edemediğini gösterir.
Breivik “akıl hastasıydı” tıpkı Bush, Clinton, Blair, Merkel, Sarkozy, ve Obama gibi; tıpkı Amerikan militarist endüstrisinin sahipleri ve NATO komandoları gibi; tıpkı kitle silahı imal (icat) eden yüzbinlerce “bilim adamı” gibi; tıpkı, egemen medyada çalışan kana susamış gazeteciler gibi; tıpkı, kendi yaşam standartlarını korumak için korkutucu suçlar işlemeye kararlı kapitalist küçük burjuva gibi…
Breivik kapitalist “demokrasinin” faşist potansiyelini göstermiştir.
O, milyonlarca Amerikan ve Avrupalı kapitalist bağnazların [zealot] yapmak istediğini yapmıştır.
O, onların “kahramanıdır.”
Norveçteki mahkemenin niyeti Breivik’i mahkum etmek değildir; onun amacı, kapitalizmin gerçek yüzünü gizlemektir.
İngilizceden Çeviren: Merdan Özüdoğru